Kendinizi ve işinizi anlatır mısınız?
İsmim Zehra Buket Karadeveci. 1977 yılında Milas’ta doğdum. İzmir 9 Eylül Üniversitesinde Turizm Bölümünde yüksek lisansımı tamamladıktan sonra seyahat acentesi işine girdim. 2004 yılından beri seyahat acentesinde genel müdürüm.
Babanızla çalışmaya, babanızın işini yapmaya nasıl başladınız? Süreci anlatır mısınız?
Üniversitede İşletme Bölümünden mezun olduğum süreçte babamla beraber çalışmak başlangıçta bana çok zor gelen bir kavramdı. O yüzden yüksek lisans yapayım diye düşündüm. 2004 yılında yüksek lisanstan Turizm Bölümünden mezun olduğumda akademisyen olma hayalim varken acenteci yöneticisi olarak göreve başladım. Bu süreçte otobüs işletmeciliğimizin yanında seyahat acentesini de birleştirip güzel organizasyonlar yapabiliriz diye düşünmüştüm. Farklı sektörlere girme arayışı içerisindeydik. O yüzden bu işte 2004 yılından beri çalışmaktayım.
Yeniden seçim şansınız olsa bugün yine bu iş yapma kararı alır mıydınız?
Kesinlikle yapardım çünkü yaptığım işten son derece keyif alıyorum. Değişik insanlar, değişik kültürler farklı sektörler tanımak beni her zaman motive eden konular. İş hayatında da özel hayatta da dinamik olmayı severim. Şuanda çok hareketli bir ortamdayım o yüzden kesinlikle tercih ederdim.
Bu işi yapıyorum çünkü…
Çok farklı sektörlerle işbirliğindeyim. Farklı ülkelerde farklı insanlara kültür elçiliği yapıyoruz. Aynı zamanda başlangıçta şehirlerarası otobüs taşımacılığı yaparken, kongre, toplantı gibi organizasyonlarda da hizmet vermeye başlayarak farklı şeylere imza atıyorum.
Erkek kardeşiniz var mı? Bu bugünkü pozisyonunuzda bir engel teşkil etti mi?
Evet bir tane erkek kardeşim var. Ailemizde kız erkek eşitliği söz konusu olduğu için şu anki bulunduğum pozisyonda olmam normal.
Aile içinde babanızla birlikte çalışmanın zorlukları ve kolaylıklarını aktarır mısınız?
Babamla birlikte çalışmanın kolaylığı, babamın Türkiye piyasasında Karadeveci olarak çok tanınan bir firmanın sahibi olması, iş bağlantıları açısından bana çok kolaylık sağladı başlangıçta. Görüşmelerimde, organizasyonlarda, toplantılarda, tanıdık aracılığıyla işbirliğinin faydasını gördüm. Babamla birlikte çalışmanın zorluğu ise, babam kendi doğruları ve değer yargıları olan biriydi. Ancak zamanla o doğrular, benim de doğrularım oldu. O yüzden birlikte uyum içinde çalıştık.
İş hayatınızda babanızla unutamadığınız, sizin için dönüm noktası olan bir anınız var mı?
Baro ile birlikte yaptığım Strazburg gezisiydi. Türkiye’deki avukatlarla birlikte, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, Avrupa Parlementosu, Avrupa Konseyindeki görüşmeler toplantılarda yer almak. Mesleğimden kaynaklı bir avantajım söz konusu oldu. Oyüzden en güzel anılarımdan bir tanesi.
İş hayatınızda babanızın desteği ve güveni önemli mi?
Desteği, güveni önemli. Her zaman arkamızda olduğunu hissettirirdi. Her konuda destek olması aile bağlarımız açısından da çok önemliydi. O yüzden bütün yaşamı boyunca arkamızdan desteğini esirgemedi. Her zaman güvendi.
Toplumsal cinsiyet eşitliği açısından, kız çocuklarının da erkek çocuklar gibi aile işinde yer almasının önemi nedir?
Toplumsal cinsiyet eşitsizliği açısında kız çocuklarının da aile işlerinde yer alması ya da çalışma hayatında yer alması son derece önemli. Kız çocuklarının toplumda daha iyi yerlerde olabilmesi için hem eğitimlerine daha önem verilmeli hem iş hayatlarında daha fazla bulunmalılar.
Baba mesleğini devam ettirmek nasıl bir duygu?
Çok güzel. Var olan bir işle devam ediyorsunuz. Piyasada oluşan bir güven söz konusu. O güven ile birlikte, insanlarla dostluk işbirliği söz konusu. Babamın geçmişinden gelen ilişkileri bize her zaman bize güven ve onur veriyor.
Hayata ve işinize dair babanızdan öğrendiniz üç prensip nedir?
Babam her zaman için dürüst olmak gerektiğini düşünüyordu. Benim için de iş hayatında en önemli şey dürüstlük. Hizmet satıyorsunuz. Kişi geri döndüğünde karşısında sizi bulacağı için dürüstlüğün en önemli kavram olduğunu düşünüyorum. Babam ayrıca hırs yapmamak gerektiğini düşünüyordu. Hırsın her zaman insana yanlış kararlar aldırabileceğini düşünüyordu. O yüzden amaçlara ve hedeflere yavaş yavaş ulaşmak gerekiyor. Son olarak insanlara değer vermek çok önemliydi onun için. Fakir zengin, kız erkek fark etmezdi. Herkes eşitti. O yüzden insanlara değer de çok önemli bir kavramdı.
Baba mesleğini devam ettirirken, işinize katkı anlamında ne tarz yenilikler yaptınız? Siz işe dahil olduktan sonra neler değişti?
başlangıçta biz şehirler arası otobüs taşımacılığı yapıyorduk. Sonra seyahat acentası ile birlikte faaliyet alanımız çok daha farklılaştı. Toplantı, fuar organizasyonları, yurtiçi yurtdışı geziler, bayi toplantıları, kurumlara ve şirketlere özel geziler eklendi. Bunlarla beraber taşımacılık faaliyetimiz de boyut değiştirdi. Kongre taşımacılığına, uluslararası yolcu taşımacılığına girdik. VIP hizmetlerine de başladık. Faaliyet alanımız oldukça genişledi.
İşle ilgili kararlarda nasıl karar alıyorsunuz? Babanızın kararları mı uygulanıyor yoksa işler ortak akılla mı yönetiliyor?
Aile işletmesi olduğumuz için kararları hep birlikte alıyoruz.
Kadın girişimcilerin piyasalarda kamusal alanda ve ticari faaliyetlerde erkeklerle kıyasladığımızda yaşadıkları engel ya da zorluklar var mı?
Kesinlikle evet. Kadın girişimcilerin engellerle karşılaştığını düşünüyorum. Önlerinde rol modeller eksik. Toplumdaki kadın erkek eşitsizliği durumundan dolayı kadınlar bazen arka planda kalabiliyorlar. Finansal erişim zor olabiliyor. Toplumda sosyal kültürel farklar eşit olmadığı için zorluklarla karşılaşıldığını düşünüyorum.
Kız babalarına, ülkemiz kadınlarına iletmek istediğiniz bir mesajınız var mı?
Babaların, kızlarının eğitimine önem vermeleri gerektiğini düşünüyorum. Her şeyden önemlisi eğitim. Çünkü kadının toplumda yer edinebilmesi ve iş hayatına daha iyi yerlere gelebilmesi için eğitim son derece önemli. Birde babaların, her zaman için güvenlerini sırtlarında hissettirmeleri gerekiyor. Ben aynı zamanda, sivil toplum kuruşlarında kadınlara ve kız çocuklarına yardım amacıyla faaliyetlerde bulunuyorum. Tüm amacımız kadınların ve kız çocuklarının toplumda daha iyi bir yere sahip olabilmeleri için geliştirmek. Hala okuma yazma bilmeyen kadınlar, genç kızlar var. Onlara okuma yazma eğitimleri verip, çalışma, para kazanabilmelerini sağlamak istiyorum.
İşinizle ilgili en büyük hayaliniz nedir? Yaşadığınız bu topraklara katkı sağlamak için neler yapmayı planlıyorsunuz?
Muğla ve Milas konusunda bir kitap basıyoruz. Turizmci olduğum için, kültürel ve tarihi zenginliklerin, mirasın daha çok insana duyurulması gerektiğini düşünmekteyim. O yüzden kültür elçiliği doğrultusunda daha fazla hizmet vermek istiyorum.
Babanızdan aldığınız bu bayrağı devretmek istersiniz?
Artık çocuklarımız, gençlerimiz özgür bireyler. Kendi kararlarını kendileri veriyorlar. O yüzden bayrağın kimde kalacağını gelecek gösterecek.