Kendinizi ve işinizi tanıtır mısınız?

İsmim Şemsa Aşık. 2014’ten bu yana Dorman. Muğla’da yaşıyorum. Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi’nde İşletme bölümünü okudum: İktisat bölümünde yüksek lisans yaptım. Doktora aşamasında da baba, dede mesleğimiz olan matbaacılık sektöründe faaliyet göstermekteyiz. Kardeşimle birlikte işimizi devam ettiriyoruz.

Babanızla çalışmaya, babanızın işini yapmaya nasıl başladınız?
Yüksek lisans yaptıktan sonra doktora aşaması geldiğinde tezimi yazarken matbaaya gelip gitmeye başladım. Ondan önce matbaa ile alakalı hiçbir çalışmam olmamıştı. Bu zamanı değerlendirmeye çalışırken matbaaya başladım. Fakat herhalde, babamın deyimiyle o mürekkep kokusunu aldıktan sonra bırakamadım. Bazen konuşmalarda diyorum, doktorayı da galiba matbaada yaptım. Tabii bunda babam ve kardeşimle birlikte olmanın güzelliği vardı.

Yeniden seçim yapma şansınız olsa bugün yine bu işi yapma kararı alır mıydınız?
Aynı şekilde, aynı yollardan tekrar aynı işi yapardım.

Bu işi yapıyorum çünkü…
Seviyorum.

Bir erkek kardeşiniz var…
Evet kardeşim Kemal Aşık. Dedemizin ismi Kemal Aşık. Babam Ersin Aşık. Dededen babaya, toruna kadar gelen bu süreç, benim de mesleğimi belirlememde önemli bir karar oldu.

Aile işinde babanızla birlikte çalışmanın zorlukları ve kolaylıklarını aktarır mısınız?
Birlikte olmak her zaman güzeldir. Kolaylıktır. Zorlukları da kolaylık olarak görmek gerekiyor.

İş hayatınızda babanızla unutamadığınız, sizin için dönüm noktası olan bir anınız var mı?
Çok anı. Her günün her saati ondan o kadar çok şey öğrendim ki. Her zaman… Hani öyle bir tane, iki tane anlatacağım bir şey yok. Teknoloji bu kadar gelişse de, sistemler ve makine parkurları farklılaşsa da, temelde her zaman onunla geçirdiğimiz, paylaştığımız şeyler kulağımdadır. Aklımdadır ve çok kıymetlidir.

İş hayatınızda babanızın desteği ve güveni sizce önemli mi?
Cevabı sanki sorunun içinde. Destek ve güven. Bir iş hayatında başka ne istenir ki? Hem destek hem güven var. Güvenli bir ortam daha ne olsun.
Toplumsal cinsiyet eşitliği açısından sizce kız çocuklarının da erkek çocuklar gibi aile işlerinde yer almasının önemi nedir?
Tabii ki yani sadece aile işi değil. Kız çocukları, geleceğin kadın nüfusu, her daim kendi ayakları üzerinde duran, toplumun çalışkan bireyleri olmak durumunda. Her nasıl olursa olsun güzel şey. Biz de zaten bu düsturla yetiştirildik.

Babanızla çalışmak nasıl bir duygu?
Güzel, zevkli.

Hayata ve işinize dair babanızdan öğrendiğiniz 3 prensip nedir?
Üçten daha fazla. Çok fazla. Prensiplerine uymaya, onları geliştirmeye çalışıyoruz.

Baba mesleğini devam ettirirken işinize kattı anlamında ne tarz yenilikler yaptınız? Siz işe dahil olduktan sonra neler değişti?
Birçok şey. Yani şöyle söyleyeyim. Zaten ben yaptım bizimle beraber oldu değil, bir ekip işi matbaacılık. Her daim ‘işimiz gücümüz, gücümüz işimiz’ diyoruz. İşimize yatırım yapıyoruz. Buradan güç alıyoruz ve bunun verdiği güçle tekrar işimizi yapıyoruz. Yine işimize veriyoruz bunu.

İşle ilgili konularda nasıl karar alıyorsunuz? Babanızın kararları mı uygulanıyor yoksa işler ortak akılla mı yönetiliyor?
Ortak akıl. İmalat işi matbaacılık. Hep beraber karar veriyoruz. Yani ben, babam, kardeşim Kemal, ekibimiz hep beraber, akılcı yollarla, herkes düşüncelerini paylaşıyor. Bu bir yatırım da olabilir iş de olabilir. Konu neyse paylaşarak ortak akılla karar veriyoruz.

Kadın girişimcilerin piyasalarda, kamusal alanda ve ticari faaliyetlerde erkeklerle kıyasladığımızda yaşadıkları engel ya da zorluklar var mı varsa neler?
Aslında bu bile bir engel. Kıyaslama yapılmamalı, sınır tanınmamalı. Bir şey bir şeyle kıyaslanmalı. Her şey kendi ile özdeş olmalı. Zaten kıyaslamaya almak bu zorluğu kabul etmek demek. Engel görmemeli hiçbir şeyi.

Kız babalarına ve ülkemiz kadınlarına iletmek istediğiniz bir mesajınız var mı?
Toplum içinde ayrımcılık yapmadan bir bütün olarak değerlendirmeli. Birey olarak baktığınız zaman, hani kız babası-baba diye değil de ya da belli bir toplumun belli bir bölümde değil hepsine eşit ve dengeli bireyler olmalı her vatandaş. Kadın-erkek şeklindeki ayrımı zaten hiç düşünmemeliyiz. Bireyin kendisinin yetenekleri doğrultusunda modern dünyada kendini ifade edebileceği başarılı olabileceğini meslek kollarına ilerlemeli, yerini bulmalı hem meslekte hem özel hayatında.

İşinizle ilgili en büyük hayaliniz nedir? Yaşadığınız bu topraklara katkı sağlamak için neler yapmayı planlıyorsunuz?
Söylediğim gibi “İşimiz gücümüz, gücümüz işimiz.” İşimizden aldıklarımızı güçlenerek tekrar işimize veriyoruz. Zaten bütün çalışmalarımızda Muğla’nın kurumları, kuruluşları ve işletmelerine daha iyi hizmet verebilmek için bu yolda ilerliyoruz.

Babanızdan aldığınız bu bayrağı kime devretmek isterdin istersiniz?
Kendimi öyle devredecek mertebede görmüyorum. Daha yıllar var ama devretmek ile beraber karar almak lazım. Yeni jenerasyondan almaya kim hevesli olursa o yerini, yolunu bulur. Ama tabi biz şimdi iki kardeş olduğumuz için ben hep önümde kardeşimi görüyorum ki yani devredecek bir şey yok. Çünkü işi ortak bir şekilde sırtlanıp, omuz veriyoruz.