Kendinizi ve işinizi tanıtır mısınız?
İsmim Merve Bakçek Özdemir. 32 yaşındayım. İstanbul Bahçeşehir Üniversitesi İngilizce İşletme Bölümü mezunuyum.
Babanızla çalışmaya, babanızın işini yapmaya ne zaman başladınız? Süreci bize anlatır mısınız?
Bu çok uzun bir süreç. Muhtemelen 5-6 yaşından itibaren, yani kendimi bildim bileli babayla beraber bu işi yapmaktayım. Birlikte daha çok Üniversite mezuniyeti sonrası faaliyet gösterdik. Çocukluğumuzdan gelen babaya düşkünlük, baba kız aşkından gelen bir şey aslında. Baba sürekli iş yerinde olduğu için biz de sürekli onun yanına gitmek istediğimiz için otomatik olarak işe adapte olmuşuz aslında.
Yeniden seçim şansınız olsa, yine bugün bu işi yapma kararı alır mıydınız?
Alırdım çünkü işin her alanda getirdiklerini gördükçe daha çok hevesleniyoruz.
Bu işi yapıyorum çünkü…
Seviyorum. Yeniliği seven, yeniliğe açık bir sektör. Bende yeniliği seven, yenilikçi bir kişiliğe sahibim.
Erkek kardeşiniz olsaydı yine bugün bu konumda olur muydunuz?
Kesinlikle yine aynı konumda olurdum.
Aile işinde babanızla çalışmanın kolay ve zorluklarını aktarır mısınız?
Tabi ki zorlukları var, kuşaklar çatışıyor. Ama en önemlisi arkanda sırtını yaslayabileceğin güvendiğin birisi var.
İş hayatınızda babanızla unutamadığınız, sizin için derin noktası olan bir anınız var mı?
Çok fazla var. 2012 yılında ben mezun olmadan önce her şey planlıydı. Mezun olunca Milas’a dönecektim. Ancak İstanbul’a giden kimse oradan kopmak istemiyor. Çünkü bence İstanbul’un kendine çeken bir yönü var. İstanbul’da kalırım, orada işle alakalı bir şeyler yaparım düşüncesindeydim. Ne yazık ki babamla bu konuda çatışmaya başladık. Koşullandırma yaptık ve ‘eğer ki ben döneceksen sen de bu şartları kabul edeceksin’ gibi karşılıklı bir atışma içine girdik. İstanbul’u gördükten sonra ben Milas’ta daha bir çok yenilik yapabilirim, İstanbul’da gördüklerimi Milas’a da aktarabilirim fikrindeydim. Babamsa tam tersi, “Milas bunları kaldırmaz, yapamazsın o şekilde.” diyordu. Ama ben inat ettim, denemek istedim. Butik olarak başlayarak, organizasyon, parti evi, doğum günü, süsleme işlerine girmeye başladım. Çünkü halihazırda bir alt yapımız vardı. Pasta babadan süsleme benden olarak bir işe kalkıştık. Bugün diyorum ki iyi ki o çatışmalar olmuş. Baba tecrübesi ve benim yenilikçi kişiliğimle işimiz bugün çok güzel bir noktaya geldi. Muğla bölgesinde bu işi ilk yapanlardan biri olmanın da gururunu yaşıyorum bu şekilde.
İş hayatında babanızın desteği ve güveni önemli mi?
Kesinlikle çok önemli. Öncelikle zaten 50 yıla aşkın bir tecrübeyle çalışıyorsunuz. Onun deneyimleri, fikirleri ve görüşleri çok çok önemli.
Toplumsal cinsiyet eşitliği açısından, kız çocuklarının da erkek çocuklar gibi aile işlerine yer almasının önemi nedir?
Kız çocuklarının aileden ziyade aile dışında da bir yerde çalışmaları gerekiyor. Bu kesinlikle çok önemli bir şey. Aileyle çalışmak onlara güven verecektir ama bence çalışmanın ve sektörlerin kesinlikle cinsiyeti yok. Aile yanında bence erkek kadar kızlarında söz hakkı olması gerekiyor.
Baba mesleğini devam ettirmek nasıl bir duygu?
Çok güzel bir duygu tabi ki. Ama bunun yanında da çok büyük zorluklar, çok büyük yükleri de beraberinde getiren bir duyguyu yaşıyoruz. Öncelikle 50 yıla gelmiş bir bayrağı devralmanın sorumluluğu çok yüksek. İşi nasıl daha iyi bir noktaya getirebilirim, nasıl ilerletebilirim, bunun stresini çok yaşıyorum.
Hayata ve işinize dair babanızdan öğrendiniz en önemli prensip nedir?
En önemli prensip işinin başında olman gerektiği.
Baba mesleğini devam ettirirken işinize katkı anlamında ne tarz yenilikler yaptınız? Siz işe dâhil olduktan sonra neler değişti?
Çok şey değişti. Öncelikle Milas’a geldikten sonra, İstanbul’dan küçük bir şehre geliyorsunuz ve o şehirde yapılabilecek şeyler kısıtlı. Ama bir risk alıp çok fazla yol almaya başladık. Şubeleşmeye gidildi. Eski pastane üzerinden farklı organizasyon işleri yapıldı. Pastane ile beraber restoran işlerine başlandı. Derken işin faaliyet boyutları bir anda genişlemiş oldu.
İşte ilgili kararları nasıl alıyorsunuz? Babanızın kararlarımı uygulanıyor yoksa ortak akılla mı yönetiliyor?
Kesinlikle ortak karar alıyoruz ama kontrol yine babada.
Kadın girişimcilerin piyasada, kamusal alanda yaşadıkları engel ya da zorluklar var mıdır?
Kesinlikle var. Bir kere kadın olmanın ülkemizde çok büyük zorlukları var. Mesela şuanda bir anne olarak kendime baktığımda bir zorluk yaşamıyorum. Ama bir anne işe alınırken ‘Önce çocuğun var mı?, Okula gidiyor mu?, Emziriyor musun?’ sorularıyla karşılaşıyorlar. Kadın olmak iş hayatında gerçekten çok zor.
Kadınlarına iletmek istediğiniz bir mesajınız var mı ?
Herkesin hayallerinin peşinden koşmasını arzu ediyorum. Böyle bir gerekliliğin olduğuna inanıyorum.
İş hayatında en büyük hayaliniz nedir? Yaşadığınız bu topraklar için neler yapmayı planlıyorsunuz?
En büyük hayalim tabii ki de babadan aldığımız bayrağı sonuna kadar en iyi bir şekilde ilerleterek yürümek.
Babanızdan aldığınız bu bayrağı kime devretmek istersiniz?
İsterse oğluma devretmek isterim.