Kendinizi ve işinize anlatır mısınız?
İsmim Işıl Sungur. Sıtkı Sungur’un kızıyım. Küçük yaşta babamla birlikte çalışmaya başladım. Babam vefat edince tek başıma ilerlemeye devam ettim.

Babanızla çalışmaya, babanızın işini yapmaya nasıl başladınız? Süreci bize anlatır mısınız?
İlkokul ikinci sınıfta iken babam rahatsızlandı. O rahatsızlanınca mecburen işe ben gitmeye başladım. Bu süreç böyle devam etti.

Yeniden seçim şansınız olsa bugün yine bu işi yapma kararı alır mıydınız?
Babam gibi tacir olurdum yine. Belki turizm olmayabilirdi bilemem ama ticaretle uğraşacağım kesin.

Bu işi yapıyorum çünkü…
Bu işi yapıyorum çünkü insanlarla tanışmak, insanlarla görüşmek, onların hayatlarına dokunmak, onlarla birlikte olmak çok keyifli. Bana çok katkısı olduğuna inanıyorum. Gözlemleme şansım oluyor.

Erkek kardeşiniz var mı? Yoksa eğer olsaydı bugün olduğunuz pozisyonda olur muydunuz?
Erkek kardeşim yok. Tek başımayım. İnanıyorum ki yine bu durumda olurdum çünkü biz de demokrat bir aileydik. Ailede üç kişi arasında her konuda öncelikle toplantı yapılır, birbirimize sorulur, oylama yapılır, ondan sonra karar verilirdi.

Aile içinde babanızla birlikte çalışmanın zorluklarını ve kolaylıkları aktarır mısınız?
İnanın bana çok zordu. Normal bir mesai saatinde çalışsaydım sorun yok ama beklenti her zaman herkesten daha iyi olmam, daha fazla çalışmam, daha fazla verim sağlamamdı.

İş hayatınızda babanızla unutamadığınız, sizin için dönüm noktası olan bir anınız var mı?
Öyle çok ki… Hep onunla bire bir yaşadım hayatımın çoğunu. İlkokul 2’de çalışmaya başladım. Hatta birisi geldi “Çocuktan da alışveriş mi yapılır?” dedi ve kalktı gitti. Bir saat sonra geldi “Amcam şundan versene, şu aküyü versene bana.” dedi. Fiyatını söyledim, satışımı yaptım, faturasını kestim. Bu şekilde başladım hayata. Daha sonrasında bir dönem bir ürünün satışını babamdan daha fazla yaptım. Ondan sonra babam gitti bana başka bir dükkân açtı. Daha sonra baktık ki çok satış oluyor, sen onu bana ver dedi. Değiştik başka bir kulvara geçtik. Bu şekilde ilerledik.

İş hayatında babanızın desteği ve güveni sizce önemli mi? Etkileri neler?
Güven dediğimiz zaman babam bir numaradır. Şöyle ki, sadece benim değil herkesin güvenini kazanmıştır. Para kaybetmeyi tercih etmiştir, “Güven itibar.” derdi her zaman. Babamın güvenini kazanmış olmak benim için paha biçilemez.

Toplumsal cinsiyet eşitliği açısından sizce kız çocuklarının da erkek çocuklar gibi aynı işyerinde yer almasının önemi nedir?
Kesinlikle yer almalı. Yani yer almaması zaten düşünülemez, olmamalı. Biz Fethiye’de yaşıyoruz, Fethiyeliyiz. Fethiye gibi bir yerde böyle bir düşünce, kesinlikle böyle bir karanlık düşünce olmamalı.

Baba mesleğini devam ettirmek nasıl bir duygu?
Rahat, kolay. Düşünsenize sizden önce yolu açmış birisinin izinden gidiyorsunuz. Ne kadar güzel…

Hayata ve işinize dair babanızdan öğrendiğiniz üç prensip nedir?
İlki prensiplerim, asla şaşmadı. İkincisi güven vermek. Yani karşıdakinin güvenine layık olmak. Doğruluk, dürüstlük, adalet.

Baba mesleğini devam ettirirken işinize katkı anlamında ne tarz yenilikler yaptınız? Siz işe dâhil olduktan sonra neler değişti?
Güncel konuları o da çok çok iyi takip ediyordu ben de takip ediyordum. Bu şekilde biz ortak ilerlemiştik.

İşle ilgili konularda nasıl karar alıyordunuz? Babanızın kararları mı uygulanırdı yoksa kararları ortak akılla mı alırdınız?
Her zaman biz ortak akılla ilerledik, ortak kararlar verdik. Şu anda da ilerlerken, kendisi yok ama sanki kulağıma fısıldıyor.

Kadın girişimcilerin piyasalarda, kamusal alanda ve ticari faaliyetlerde erkeklerle kıyasladığımızda yaşadıkları engel ya da zorluklar var mı?
Benim başıma gelmedi ama yaşayanlar var. Yaşatılmaya çalışılan bir düşünce var. ‘Kadın kısmı, kadın şöyle, kadın böyle, kadın elinin hamuruyla karışmasın, kadın etek giydiririm’ gibi düşünceler yaygın. Ama bunun olmaması için elimden geleni her zaman yaparım.

Kız babalarına ve ülkemiz kadınlarını iletmek istediğiniz bir mesajınız var mı?
Eğer kız babası ise kız her zaman sevilir zaten. Onun her zaman yolunu açsın. Eğer kadın isterse her şeyi yapabilir.

İşinizle ilgili en büyük hayaliniz nedir? Yaşadığınız bu topraklara katkı sağlamak için neler yapmayı planlıyorsunuz?
İlki istihdamı ve iş gücünü artırmak isterim. Kimse işsiz kalmasın. İkincisi tabii ki buraya gelir sağlamak isterim. Şöyle ki mesela şu anda Fethiye turizmini tanıtmak için çalışmalar yapıyorum. Tabii ki Fethiyelilerin desteğiyle. Yani buradaki geliri artırırdım ilk önce.

Babanızdan aldığınız bu bayrağı kime devretmek istersiniz?
Kızıma devretmek isterim. Ona devredeceğim.