Kendinizi ve işinizi tanıtır mısınız?

Merhaba ben Hatice Çilem Kaya. Gıda Mühendisiyim. 2010 yılında Bursa Uludağ Üniversitesinden mezun oldum. Mezun olur olmaz Datça’ya döndüm ve kendi işyerimiz olan Datça Köy Ürünleri’nde hemen işe başladım. Çünkü yapmamız gereken çok iş vardı. Datça’mızda bir sürü ürün var ve bu ürünlerle yeni ürünler üretebileceğimi bildiğim ve kendimdeki potansiyeli gördüğüm için eğitimimi tamamlayınca direk kendi işinizin başına döndüm.

Babanızla çalışmaya, babanızın işini yapmaya nasıl başladınız?
Aslında biz 7-8 yaşlarında iken babam ilk kez bu işe başladı. Tabii böyle dükkandan önce biz bu ürünleri pazarda, küçük bir tezgahta satmaya başladık. Dağdan topladığımız kekikler, ada çayları, değişik bitkileri, aynı zamanda Datça’nın bademi, balı ile kendi zeytinyağı işletmemizde ürettiğimiz zeytinyağını küçük bir pazar tezgahında satmaya başladık. Ve babamla beraber ben de o tezgahta çalışıyordum. Biz bu şekilde işe başladık Ve daha sonra yavaş yavaş dükkânlarımız oldu ve işimizi büyütmeye başladık.

Yeniden seçim şansınız olsa bugün yine bu işi yapma kararı alır mıydınız?
Evet. Önceden de zaten gıda ile uğraşmayı çok seviyordum. Çok severek gıda mühendisliğini seçmiştim. Çünkü yeni bir ürün geliştirme ile ilgili müthiş bir merakım var. Bu tabi babam ve abimde de var. Datça’nın birçok ürünü var. Özellikle bademi ön planda. Bademle ilgili hayal edemeyeceğiniz pek çok ürün, lezzet yapabiliyorsunuz. Bunun gibi ürünleri geliştirebiliyoruz. Zeytinyağı üretiyoruz, bal üretiyoruz. Onun için bunlarla ilgili hep bir ilgi alanım vardı. Onun için de hiç başka iş düşünmedim. Kendi işimizi ve ürünleri geliştirmek için buraya döndüm.

Bu işi yapıyorum çünkü…
Çünkü Datça’da yaşamak Datça’nın ürünlerine sahip çıkmak da olmalı bence. Çünkü bademinden tutun birçok ürününe değerlendirip da Datça’ya katmamız lazım. Eskiden sadece Datça badem ile biliniyordu. Ama şimdi bademle yaptığımız birçok yan ürünümüz var. Badem ezmesi, ballı badem, badem sütü, bademli gazoz gibi birçok ürün üretiyoruz. Zeytinde de öyle mesela. Sadece tek bir çeşit zeytinyağı yaparken şimdi zeytin cinsine göre, aromalarına göre daha farklı kategoride, daha kaliteli zeytinyağları üretiyoruz. Sadece ticaret yapmıyoruz aslında, hem Datça’ya değer katıyoruz hem kendimizi geliştiriyoruz.

Erkek kardeşiniz var mı? Bugün olduğunuz pozisyonda bir etkisi söz konusu oldu mu?
Abim var ve zaten bu işi çocukluğumuzdan beri beraber yapıyoruz. İlk başta babam bizimleydi, daha sonra bir nevi arka plana geçti. Abim ile ben daha çok bu işe kendimizi verdik. Yani her konuda beraber çalışıyoruz. Bütün ürünleri yine beraber üretip, beraber deniyoruz. Abim olmasaydı zaten bu konumda olamazdık. Bu iş ikimiz için de çok önemli.

Aile içinde babanızla birlikte çalışmanın zorlukları ve kolaylıkları aktarır mısınız?
Kolaylıkları şöyle, tabi bizden büyük olduğu için birçok konuda kendisine danışma şansımız oluyor. Fikir alışverişi yapabiliyoruz. Babam yeni ürün üretmek ile ilgili öngörülü bir insandır. Ondan bu konuda çok danışmanlık alıyoruz açıkçası. Onun desteğinin olması bizim için çok önemli. Aslında bütün işlerimizi hala babam, abim ve ben üçümüz devam ettiriyoruz. Bu da bence çok kıymetli.
İş hayatınızda babanıza unutamadığınız, sizin için dönüm noktası olan bir anınız var mı?
Bizi ilk başta böyle bir işin içine dahil etmesi, daha çok küçük yaşta bizi böyle bir işle tanıştırması bence bizim için en büyük dönüm noktası.

İş hayatınızda babanızın desteği ve güveni sizce önemli mi?
Evet. Küçük yaşta başladığımız için, baba desteğinin her zaman için arkamızda olmasının bizim bugünlere gelmemizde çok faydalı olduğunu düşünüyorum. Çünkü belli bir olgunluğa erişmek için, belli bir iş tecrübesine sahip olmak için zaman geçmesi gerekiyor. Bu kısımda babamın desteği çok oldu.

Toplumsal cinsiyet eşitliği açısından, sizce kız çocuklarının da erkek çocuklar gibi aile işlerine yer almasının önemi nedir?
Bence çok çok önemli. Çünkü bir kadının bir işe ya da bir iş düzenine bakış açısı çok farklı olabiliyor. Erkeklerin de tabi ki çok katkısı var fakat düzende, çalışma sisteminde ve pek çok alanda bir kadın gözüyle bakmak, bu konuda destek çıkmak ve onunla ilgili işler yapıyor olmak kadın için de, işletme için de son derece önemli.

Baba mesleğini devam ettirmek nasıl bir duygu?
Kesinlikle çok güzel. Çünkü dediğim gibi biz küçüklük dönemimizde başladık bu işe ama bütün hayatımız bu işi oldu. Bununla beraber bütün hayatımız şekillendi. Şu an yaptığımız işten mutluluk duyuyorum çünkü her gün yeni bir şey keşfedip yapabiliyorsunuz, stabil bir iş değil. Eşimle de bu iş sayesinde tanıştım Yani hayatıma tamamen yön verdiği için baba mesleğini devam ettirmekten çok mutluyum.

Hayata ve işinize dair babanızdan öğrendiğiniz 3 prensip nedir?
İlki, biz yemeyeceğimiz hiçbir ürünü rafa koymayız. Babamdan öğrendiğimiz temel ilkemiz bu. Sonrasında hep doğal ürün üretmek. Çünkü kısa sürede tüketmek gerekse bile önemli olan doğal olması. Üçüncüsü ise hep yeni bir ürün geliştirmek. Dediğim gibi bir bademden birçok ürün yapmak ya da farklı bir üründen yeni bir ürün yapmak gibi. Bir nevi mucitlik yapmak.

Baba mesleğini devam ettirirken işinize katkı anlamında ne tarz yenilikler yaptınız? Siz işe dahil olduktan sonra neler değişti?
Ben baba mesleğimle ilgili bir alanda eğitim aldım. Bu işin okulunda okumuş olarak devam ettim. Bunun da katkısını fazlasıyla gördüm. Bu sayede hem kendimi hem işimizi geliştirme fırsatı yakaladım.

İşle ilgili kararları nasıl alıyorsunuz? Babanızın kararları mı uygulanıyor yoksa işler ortak akılla mı yönetiliyor?
Daha çok ortak kararlar alıyoruz. Babam birazcık bize bıraktı bu işleri. Tabi ki pek çok konuda ona danışıp, fikrini alıyoruz. Ama genellikle abimle ortak kararlar alıyoruz.

Kadın girişimcilerin piyasalarda, kamusal alanda ve ticari faaliyetlerde, erkeklerle kıyasladığımızda yaşadıkları engel ya da zorluklar var mı?
Aslında bence kişi kendi istedikten sonra hiçbir zorluk yok. Çünkü birçok alanda zaten kadına bu şekilde alan açılıyor. Yeter ki isteyelim. Birçok konuda devlet destekleri dahi var kadın girişimciler için. Yapmak istedikten sonra bence kamusal alanda yada özel sektör hiçbir kısıtlama yok. Yeter ki kadın olarak isteyelim. Erkekler kadar, hatta belki de daha fazla başarılı olabiliriz.

Kız babalarına iletmek istediğiniz bir mesajınız var mı?
Kız babaları, kızınıza küçük yaştan itibaren güvenebilirsiniz. Çünkü çok olgun oluyor bence kız çocukları. Birçok şeyi başarabilirler, yeter ki onlara bir alan tanınsın, bir yol gösterilsin. Ona bu şekilde bir şans verdiğinizde başarılı olabileceğini, iyi işler yapabileceğini düşünüyorum.

İşinizle ilgili en büyük hayaliniz nedir? Yaşadığınız bu toprakları katkı sağlamak için neler yapmayı planlıyorsunuz?
Aslında işimizle ilgili hayalimizin büyük bir oranını gerçekleştirdik diyebilirim Çünkü ilk başta pazar tezgahı ile başlamış olduğumuz bu işte, birçok üretim alanında katkı yaptık ve kendimizi geliştirdik. Pek çok yeni ürün geliştirdik. Bir çok alanda dükkanlarımız oldu. Çalışanlarımız arttı.
İstediğimiz noktaya aslında geldik ama her yıl yeni şeyler yapıldığı için hep bir adım bir adım daha ileri taşımayı sürdürüyoruz.

Babanızdan aldığınız bu bayrağı kime devretmek istersiniz?
Benim de abimin de kızlarımız var. Onlara devretmeyi çok isterim. Kızım Mercan’ın da bu işle ilgilenmesini, bu konuda meraklı ve heyecanlı olmasını, bu işle mutlu olmasını çok isterim.