Kendinizi ve işinizi anlatır mısınız?
Ben Ayşe TURAN. 50 yaşındayım. 1990 yılından beri kasaplık yapmaktayım.

Babanızla çalışmaya, babanızın işini yapmaya nasıl başladınız?
Ben lise mezunuyum. 1990 yılında lise bittikten sonra babamla birlikte çalışmaya başladım. Market işletmeciliği ilk yaptığımız iş. Onun devamında 2001 yılında babamla aile şirketi kurup kasap olarak devam ettik.

Yeniden seçim şansınız olsa bugün yine bu işi yapma kararı alır mıydınız?
Alırdım.

Bu işi yapıyorum çünkü…
Bu işi yapıyorum çünkü 1970 yılından beri ailemin devam ettirdiği bir meslek. Bir kadın olarak da babamla çalışmaktan ve ailemin bu işini devam ettirmekten gurur ve onur duyuyorum.

Ailede erkek kardeşiniz var mı? Yoksa eğer erkek kardeşiniz olsaydı bugün oğlunuz pozisyonda olur muydunuz?
Erkek kardeşim yok. Olsaydı bu pozisyonda olur muydum şu anda bir öngörüde bulunamıyorum. O zaman şartlar ne gösterirdi bilemiyorum.

Aile işinde babanızla birlikte çalışmanın zorlukları ve kolaylıklarını aktarır mısınız?
Hem zor hem çok kolay babayla çalışmak. Ama arkanda bir dağın olduğunu hissetmek bence çok güzel.

İş hayatınızda babanızın unutamadığınız sizin için dönüm noktası olan bir anınız var mı?
Belki benim bu işe başlamama babamın vesile olması, benim elimden tutup bu işi sevdirmesi bir dönüm noktası olabilir.

İş hayatında babanızın desteği ve güveni sizce önemli mi?
Çok önemli. Bir babanın kızının arkasında durması, dağ gibi onun arkasında olduğunu hissettirmesi çok güzel, gurur verici bir şey.

Toplumsal cinsiyet eşitliği açısından sizce kız çocuklarının erkek çocuklar gibi aile işlerine yer almasının önemi nedir?
Bence toplumda kız ya da erkek olarak ayırt etmeden, hepsini bir birey olarak, insanı insan olarak onlara bu değerleri göstermemiz gerekiyor. Kız-erkek diye cinsiyetçiliği öne çıkarıp bilinçaltında baskı yaratmaktansa, insanın insan olarak değerli olduğunu hissettirmemiz lazım. Ben de bir erkek annesi olarak bu ayrımcılığın farkındayım ve çocuğuma da bunu öğretmeye devam ediyorum.

Baba mesleğini devam ettirmek nasıl bir duygu?
Gurur ve onur verici bir duygu.

Hayata ve işinize dair babanızdan öğrendiniz üç prensip nedir?
Dürüst olmak, itibarını hiçbir zaman kaybetmemek ve işini severek yapmak.

Baba mesleğini devam ettirirken işinize katkı anlamında ne tarz yenilikler yaptınız? Siz işe dâhil olduktan sonra neler değişti?
2000 yılında şirket ortağı olduktan sonra hesaplarımızı, stoklarımızı, işlerimizi bilgisayar ortamında takip etmeye başladık. Günümüz şartlarına uygun bir şekilde en gelişmiş en modern bir şekilde yapmaya devam ediyorum.

İşle ilgili konularda nasıl karar alıyorsunuz? Babanızın kararları mı uygulanıyor yoksa ortak akılla mı işler yönetiliyor?
Ortak akılla beraber karar veriyoruz.

Kadın girişimcilerin piyasalarda, kamusal alanda ve ticari faaliyetlerde erkeklerle kıyasladığımızda yaşadıkları engel ya da zorluklar var mı?
Ben 1990 yılında bu işe başladığım zaman çevremde belki 15 tane kasap vardı ve hepsi baba-oğul çalışıyorlardı. Baba-kız çalışan bir tek biz vardık. Kendi adıma söylemem gerekirse hiçbir zaman öyle bir şeyle karşılaşmadım. O geleneği yıktığımı düşünüyorum.

Kız babalarına iletmek istediğiniz bir mesajınız var mı?
Çocuklarımızı cinsiyet baskısıyla değil, yetenekleriyle, dünya görüşleriyle, kabiliyetleriyle yönlendirmemiz en güzeli bence.

İşinizle ilgili en büyük hayaliniz nedir? Yaşadığımız bu topraklara katkı sağlamak için neler yapmayı planlıyorsunuz?
En büyük hayalim babamdan, ailemden almış olduğum bu bayrağı onur ve gururla devretmek, devam ettirmek. Toplumdaki kadın bireylere de her zaman destek olmaya çaba sarf ediyorum. Bunun içinde çeşitli toplum örgütlerinde ve siyasi olarak kadınlara destek için çabalarım devam ediyor.

Babanızdan aldığınız bu bayrağı kime devretmek istersiniz?
Bir tane oğlum var. Ailemin ve bu bayrağın devamı için oğluma devretmek isterim.