Kendinizi tanıtır mısınız?
İsmim Aslıgül ERCAN TOPALOĞLU. 1973 yılında Muğla’da doğdum. İlkokul, ortaokul ve lise tahsilimi Muğla’da tamamladım. Üniversiteyi de Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi İşletme Bölümünde tamamladım. Daha sonra tekrar üniversite sınavına girip Turizm Fakültesini kazandım, birkaç yıl burada okudum. Eğitim hayatım Muğla’da başladı ve bir şekilde Muğla’da devam etti.

Babanızla çalışmaya, babanızın işini yapmaya nasıl başladığınız?
Muğla Üniversitesinde okurken işimle tekrar alakam devam etti. Derslere girip çıkıyordum. Öğlen derslerim bittikten sonra iş yerine geliyordum. Ticaretin içinde her zaman vardım. Okurken bile bu ticaret hayatı devam etti.

Yeniden seçim şansınız olsa bugün yine bu iş yapma kararı alır mıydınız?
Evet alırdım. Girdiğim için hiç pişman değilim. Okul bittikten sonra biraz tereddütlerim olmuştu. Acaba başka sektörlerde çalışsam mı diye düşünmüştüm. Ama babamın da yoğun isteği üzerine aile işimize devam ettim ve hiçbir pişmanlığım yok. Tekrar aynı seçenek önüme sunulsa ben yine bu işi tercih ederdim.

Bu işi yapıyorum çünkü…
İnsanlarla çok yakın diyalog içindeyiz. Yoğun bir müşteri trafiğimiz var. Senelerin birikimi olan bir işi devam ettiriyorum bu yüzden bu işi yaptığıma çok memnunum. Babamın ilkeleri ile devam ettiğim yere kadar götürmek istiyorum.

Erkek kardeşiniz olsaydı bugün olduğunuz pozisyonda olur muydunuz?
Ben tek çocuğum. Belki bir erkek kardeşim olsa işi o devam ettirebilirdi. Ben de mutlaka bir ucundan tutardım ama belki bu kadar faal olmayabilirdim.

Aile içinde babanızla birlikte çalışmanın zorlukları ve kolaylıklarını aktarır mısınız?
Esasında çok şükür çok yoğun bir zorluk yaşamadım. Babam her zaman anlayışıyla, babacan tavırlarıyla bana destek oldu, yol gösterdi. Gençlik yıllarında ufak tefek bazı zorluklar yaşanmış olabilir ama zamanla, yaş ve kişilikler oturdukça bunun bir dezavantaj değil avantaj olduğunu yaşadım ve gördüm.

İş hayatınızda babanızla unutamadığınız, sizin için dönüm noktası olan bir anınız var mı?
Şöyle bir anım olabilir ben okul bittikten sonra farklı bir yöne yönelmek istemiştim. Özel bir bankaya başvurdum müfettiş yardımcısı olmak üzere. Hatta sınavlara girdim. Sonuçlanmak üzereydi. Karar verdim bu işe yöneleyim diye fakat babam çok yoğun bir istek üzerine bu işi sen devam ettirmelisin, benimle beraber olmasın telkinleriyle bu dönüm noktasında babamı tercih ettim ve iyi de yaptığımı düşünüyorum.

İş hayatınızda babanızın desteği ve güveni sizce önemli mi?

Güveni desteği her zaman çok önemli. Arkanızda o desteği, gücü hissetmek size gerçekten büyük bir motivasyon veriyor. O eksiklik olsaydı belki bu süreci rahat geçiremezdim ve bu mesleğe devam edemezdim. Babam her zaman arkamda çok büyük bir güç benim için.
Toplumsal cinsiyet eşitliği açısından sizce kız çocuklarının da erkek çocuklar gibi aile işlerinde yer almasının önemi nedir?
Bence çok büyük bir önem arz ediyor bu. Erkek çocuklarından daha fazla bence kız çocuklarına yer verilmeli, kadınlar desteklenmeli. Kız çocukları öncelikle okutulmalı. Daha sonra da ayakları üzerinde durabilen bireyler haline getirilmeli. Onlara her zaman destek ve güç verilmeli. Ben yaşadığımız bu bölgede, Türkiye’de bunun çok önemli olduğunu düşünüyorum.

Baba mesleğini devam ettirmek nasıl bir duygu?
Ben çok mutlu olarak bu işi işe devam ettim. Her zaman onun desteğini, gücünü arkamda hissettim. Tabi ki de oturmuş bir düzenin olması da bana çok büyük bir rahatlık ve kolaylık sağladı. Mesela babam bu sene 50 küsur yılını kutluyor ticaret hayatında. Belli bir oturmuş müşteri kitlemiz var. Ticari bir birikimimiz var. Onun avantajını ben her zaman hissettim. Belki de şöyle diyebilirim; ben ticaret hayatına babam sayesinde on sıfır başlamış olabilirim.

Hayata ve işinize dair babanızın öğrendiğiniz üç prensip nedir?

İlki dürüstlük. Babamda çok yoğun olarak bunu gördüm. İkincisi ilkeli çalışmak. Babam İlkelerinden asla taviz vermez. Bunu önceleri anlayamamıştım ama yaşadıkça, ticaret hayatının içinde ilkeli olmanın ayakta kalmak için çok önemli bir faktör olduğunu gördüm. Bir de prensipli olmak. Prensiplerinizden asla vazgeçmeyin. Yani sizi bu konuda eleştirseler de, tenkit de etseler siz doğru bildiğiniz durumlardan asla vazgeçmeyin.

Baba mesleğini devam ettirirken işinize katkı anlamında ne tarz yenilikler yaptınız? Siz işe dâhil olduktan sonra neler değişti?
Tabi bir hazır düzenin üstüne başladık ama metre kare, depolama alanı ve ürün çeşitliliği açısından bazı şeyleri değiştirdik. Kurumsal bir firmayla çalıştığımız için onlar da bize bu yönde çok yardımcı oldular. Bir işe kadın elinin değmesi veya bir iş yerinde kadının olmasının ticaret hayatına çok olumlu yönde etkisi vardır diye düşünüyorum.

İşle ilgili kararları nasıl alıyorsunuz? Babanızın kararları mı uygulanıyor yoksa işler ortak akılla mı yönetiliyor?

Bir sorun veya bir proje olduğu zaman öncelikle babamla bir değerlendirme yaparız. Fikirlerimizi sunarız birbirimize. Ben önce onun görüşlerini öğrenmek isterim, tecrübelerinden faydalanmak isterim. O da benim daha yenilikçi çağa uygun fikirlerimi alır. En sonunda bir sentez yaparak en doğru kararı vermeye çalışırız her zaman.

Kadın girişimcilerin piyasada, kamusal alanda ve ticari faaliyetlerde erkeklerle kıyasladığımızda yaşadıkları engel ya da zorluk var mı?
Ben kendi işimde bunu çok yaşamadım ama benim yaşamıyor olmam Türkiye gerçeklerini, böyle olmadığını göstermiyor. Ben, kamusal alanda, özel alanda kadınların çok yoğun sıkıntılar yaşadığını düşünüyorum. Onlara gerekli desteğin verilmediğini düşünüyorum. Ama kadın girişimci sayısı arttıkça, çalışan kadın sayısı arttıkça, ayakların üstünde durabilen kadın sayısı arttıkça ben bu zorlukların aşılabileceğini düşünüyorum.

Kız babalarına ve ülkemiz kadınlarına iletmek istediğiniz bir mesajınız var mı?

Ben her zaman ilk önce eğitim diyorum. Kız çocukları okutulmalı, iyi bir eğitim alabilmeli ve mutlaka ki eğitim sonunda bir meslek sahibi olabilmeli. İlk önce herkes ayakları üzerinde durmalı, parasını kazanmalı. Hayata önde başlamalı. Bu açıdan kadınların çalışmasının çok önemli olduğunu düşünüyorum. Umarım gelecek günlerde kadınlar hak ettiği yeri alacak.

İşinizle ilgili en büyük hayaliniz nedir? Yaşadığınız bu topraklara katkı sağlamak için neler yapmayı planlıyorsunuz?
En büyük hayalim bu işi götürebildiğim yere kadar götürmek. Babamın ismi ile ilkeleri ile devam ettirdiğim yere kadar bu işi devam ettirmek istiyorum. Ülkemle de yaşadığım yerle de ilgili olarak yapabileceğim bir şey varsa sosyal sorumluk projelerinde yer almak isterim. Bir katkım olursa elimden geleni yapmak isterim her zaman için.

Babanızdan aldığınız bu bayrağı kime devretmek istersiniz?

Ben götürebildiğim yere kadar götüreceğim ama en büyük hayalim 14 yaşındaki oğluma devretmek. Eğitim hayatı nasıl seyredecek, hangi mesleği seçecek bilmiyorum ama isterim ki benim oğlum da üçüncü nesil olarak bu işi devam ettirsin. Ama bunu zaman gösterecek tabii ki.