Kendinizi ve işiniz tanıtır mısınız?
Ben Aslı İmer. 1981 doğumluyum. Aslen Datça Yazı ve Cumalı köylerindenim. Biz bu bölgeye Betçe diyoruz. İzmir’de doğdum ve okudum. Üniversite eğitimi için İstanbul’a gittim. Boğaziçi Üniversitesi Uluslararası Ticaret Bölümü mezunuyum. Evliyim ve bir oğlum var. Oğlumun ismi Acar. Benim ailemin soyadı da Acar. İşletmemiz Acar Datça Doğal Ürünler olarak hem benim oğlumun adını taşıyor. Biz şu anda doğal ürünler işi yapıyoruz. Bu işi yaparken de sürece, babamdan devralma kısmında, özellikle işin en önemli ve baş kısmı olan çiftçilik ile başladık Hem ben hem eşim Datça’ya yerleştiğimizde, ailemden özellikle badem ve zeytin üzerine çiftçilik, üretim tarafını iyi bir şekilde öğrenmeye başladık. Baktığımızda oğlumla yaşıt oluyor çünkü biz oğlumun doğumu akabinde İstanbul’dan Datça’ya taşındık. Çiftçiliği öğrenim süreci ile beraber zaman içerisinde de ürün çeşitlerimizi geliştirerek işi tamamen perakende yoluna kaydırdık. Yani ürünlerin toptan verilmesi yerine perakende yoluyla tüketiciye doğrudan ulaşmayı tercih ettik. Şu anda yaptığımız işte de bu bağlamda hem dükkanımızla hem web sitemizle hem de sosyal medya hesaplarımız ile tüketicilerle iletişim kuruyoruz. Badem ve zeytin ürünleri ile başlayan yolculuğumuz şu anda keçiboynuzlu nar ekşisi, doğal sirkeler, pekmez, tahin, Ege otları ve bitkilere günbegün gelişiyor. Ailece üretiyor, ailece çalışıyoruz.

Babanızla çalışmaya, babanızın işini yapmaya nasıl başladınız?
Üniversite hayatından sonra ben Türkiye’nin farklı illerinde çalışma fırsatı buldum. 13 yıl Uluslararası, dünya devi bir şirkette çalıştım. Birçok tecrübem oldu. Çocukluğumdan beri ticarete yatkınlığım vardı. Babam da her zaman üretim ve ticaretin içindeydi. Çiftçilikten önce de böyle bir iş hayatı vardı. Her zaman onun bir tarafında olmak istedim ama Datça’da bu kısma denk geldi. Kısmet böyleymiş. Bahsettiğim uluslararası şirkette çalışırken evlendim ve oğlum oldu. Oğlumun olması ve onu Datça’da aile yanında büyütmek istememiz bize çok güzel bir vesile oldu ve bu kararı daha geç değil, doğru zamanda aldırtmış oldu. Biz de eşimle birlikte İstanbul’dan memleketim Datça’ya taşınmış olduk.

Yeniden seçim şansımız olsa bugün yine bu işi yapma kararı alır mıydınız?
Kesinlikle alırdım çünkü hayat bir bütün ve iş hayatı bunun büyük bir kısmını kaplıyor. Ben babamla çok çok iyi anlaştığım, onun nasihat ve öğütlerini her zaman cebime koyabildiğim için -ki bu zordur bilirsiniz, alıp bunu ileriye götürmek birazcık zordur – özel hayatım da ailemle birlikte olmaktan mutlu olduğum için iş hayatında da bu iyi gidiyor. Babamın tecrübeleri bize gerçekten çok güzel ışık tuttu. Ben de çok şanslıyım çünkü babamla beraber çalışırken de, babam tavsiyeleri üzerinde çok ısrarcı değil. Biz onun tecrübeleriyle farklı bir fikir getirdiğimizde babam bunu gerçekten objektif şekilde değerlendirip bizi destekleyebiliyor. Bu yüzden her şey tempolu gidebiliyor. Biz güzel bir ekibiz. Oğlumu da toprakla birlikte Datça’da büyütmek çok güzel bir karar oldu.

Bu işi yapıyorum çünkü…
Çünkü işimi çok seviyorum. Geçmişte başkalarının yanında edindiğim tecrübelerimi kendi işime aktarabilme fırsatım var. Bu beni çok tatmin ediyor. Üretmek, bu işin toprakla tarımla birebir ilgili olması beni çok mutlu ediyor, kendi adıma, ailem adına ve oğlum adına. Ailemle birlikte iş yapmak çok mutlu ediyor çünkü temiz üretim, aile üretiminin sağladığı o üstün kalite bizim müşterilerimize yansıyor. Sofralık zeytinin lezzetinden tutun, o sirkenin kalitesine kadar tek başıma bunu yakalayabilmem çok zor olurdu ama ailemin bu konuda çok ciddi el üretiminden de gelen tecrübesi var. Bütün bunları birleştirince işimi çok seviyorum.

Erkek kardeşinizin bulunduğunuz pozisyonda etkisi var mı?
Benden 5 yaş büyük Elektrik Elektronik Mühendisi bir abim var. Abimin olması bizde bir şey değiştirmedi. Çünkü abimin ve benim tercihlerimiz hayatta çok netti. Bizim tercihlerimizi annem ve babam her zaman destekledi. Abim mühendis olma yolunda ilerlediğini çok küçük yaşlarda belli etmişti. Bende ticaret, üretim ve aile ile iş yapma tercihimi çok belli etmiştim. İkimiz de aileden destek gördük. Datçalı Muğlalı olmak, bu bölgenin yarattığı kız çocuklarını destekleme, şans verme anlamındaki olumlu kültür benim ailemde de fazlasıyla var. Benim babam da bizim köyümüzün ilk üniversite mezunlarından. Bana her zaman geniş bir bakış açısı ile destek vermiştir. Her zaman bize güvenmiş, inanmıştır.

Aile işinde babanızla çalışmanın zorlukları ve kolaylıkları aktarır mısınız?
Öncelikle kolaylıkları şöyle: çok tecrübeli ve bakış açısı geniş bir babanız olunca, hem ürün bilgisi hem işin muhasebe hem ticaret hem üretim tarafında, çok geniş yelpazede birçok kolaylık sağlıyor. Ben tecrübelerimi de babam la çok rahat konuşabiliyorum. Aile içinde istişare yaptığımızda kiminki daha mantıklı geliyorsa onunla ilerleyebiliyoruz. Babamla çok fazla zorluk yaşamıyoruz. Babam her baba gibi hata yapmamı istemediği için bazen bazı şeyleri çok fazla vurgulayabiliyor yada bazen fazla yorumda bulunabiliyor. Onda da “Babacığım tamam biz anlaştık, bu konuda çok netim ben.” dediğim zaman her türlü desteği sağlıyor. Ben şanslıyım o açıdan bir zorluğu yok diyebilirim.

İş hayatınızda babanızla unutamadığınız, sizin için dönüm noktası olan bir anınız var mı?
Buna daha eski iş hayatımdan örnek vermek istiyorum. Ben önceki işyerimde çalışırken kariyerim güzel ilerledi ve çok mutlu günler geçirdim. Yöneticilerden kaynaklanan birazcık zorlandığım mutsuz bir dönemim oldu. Babamlar da o dönem ziyaretime gelmişlerdi. “Kendimi mutlu hissetmiyorum. Hayatımın bu döneminde benim için bazı şeyler iyi geçmiyor. Ne yapacağımı düşünüyorum. Bulunduğum yeri gözden geçiriyorum, sorguluyorum.” dediğimde babamın bana ilk söylediği “Ben senin her türlü kararının arkasındayım. Devam etmek istiyorsan devam et. İstersen istifa et gel beraber bir şeyler yapalım. Kimse benim kızımı üzemez.” demişti. Onun verdiği cesaretle, ‘ben özgürüm, ailem her zaman arkamda, her zaman yapabilecek bir şeyim var’ özgürlüğü ve güvenle, mevcut şirketimde zorlukları aşmak adına daha çok hırslandım ve kariyerimi daha ileri noktalara getirdim. Babamın desteği çok önemli oldu.

İş hayatınızda babanızın desteği ve güveni önemli mi?
Güven çok önemli. Özellikle aile bağları arasında güven son derece önemli. Baba, anne, kardeş, abim, eşim hepsinin verdiği destek çok kıymetli, çok huzurlu. Huzurla çalışmak zaten başarıyı getiriyor. Veriminiz artıyor, gününüz daha güzel akıyor. Kararlarınızın arkasına doğru ya da yanlış her zaman birileri var. Böylelikle işler daha güzel büyüyor. Kaldı ki biz Acar Datça Doğal Ürünler olarak, çiftçilik ve buna bağlı doğal ürünler üretimimizin üstüne yine ailemin verdiği güvenle turizmin içinde olduğumuz için Datça’da ev kiralama sektörüne de girmek istedim. Ailemden herkes destek verdi. İkinci iş olarak ona da başladık. Bu tecrübelerimiz ve birbirimize güvenmemiz sayesinde oldu.

Toplumsal cinsiyet eşitliği açısından sizce kız çocuklarının da erkek çocuklar gibi aile işlerinde yer almasının önemi nedir?
Kadınlar olarak bence çocukluğumuzdan itibaren ayrıntıları çok iyi görüyoruz. Organizasyon ruhumuz çok güçlü. Çekip çevirme dediğimiz şey çok güçlü. Bu okul hayatında da iş hayatında da hep başarıyı getiriyor. O yüzden kız çocuklarına her türlü fırsat verilmeli. Anne-babaların çocuklarının içindeki potansiyeli, çocuğun mutlu olabileceği tercihleri görmeleri en büyük sorumluluk. Kadınlar ticarette daha fazla yer almalı. Çünkü biz de gerçekten ayrıntı yakalama, müşteri ilişkileri tarafı çok güçlü olabiliyor. Çünkü biz kadınlar daha canlı, daha konuşkan, daha yatkınız.

Baba mesleğini devam ettirmek nasıl bir duygu?
Gurur duyuyorum. Benimki aynı zamanda dede mesleği. Hatta dedemin babasının da mesleği. Acar sülalesinin geçmişte tarımdan gelen birikimlerini devam ettirmek beni çok gururlandırıyor bir kız evladı olarak. Şunun da altını çizmek istiyorum, biz Datça’nın yerlisiyiz. Ben kendimi toprağımıza sahip çıktığımız için de çok mutlu ve gururlu hissediyorum. Yani sadece bunu iş devam ettirme olarak görmüyorum. Toprağımız bizimle beraber devam ediyor ve sonraki nesillere kalacak olmasının önünü açmak için elimden geleni yapıyorum. Toprak çok önemli. Sahip çıkmalıyız. Toprak ailede kalmalı. Üretim ve tarım devam etmeli.

Hayata ve işinize dair babanızdan öğrendiğiniz 3 prensip nedir ?
Babamdan öğrendiğim çok şey var, bunun sayısını sınırlamak zor. Özellikle işini takip etmek, her aşamasını hesabıyla kitabıyla kendin hakim olmak. Çünkü kendin yapmayı bilirsen, iş büyüdüğünde, başkaları da işin içine girdiği zaman oradaki hakimiyet devam eder. Biz gıda sektöründeyiz. Bizim işimizde üstün kalite çok önemli. Bu doğrultuda ikinci prensip, gıdada kaliteden fedakârlık olmaz. Aksi takdirde hem vicdanımız rahat etmez ve huzurlu uyuyamayız hem de müşterimiz buna pirim vermez. Üçüncüsü ise dürüstlük. Yani işini vicdanlı bir şekilde yapmak. Hem müşterinin hem ailenin yüzüne bakarak bu işi sürdürebilmek. Sürmüyorsa da bir noktada bitirmeyi de bilmek gerekiyor.

Baba mesleğini devam ettirirken işinize katkı anlamında ne tarz yenilikler yaptınız? Siz işe dahil olduktan sonra neler değişti?
Ailemin yaptığı iş, çiftçilik ile gelen ürünü toptan bir şekilde elden çıkartmak üzerineydi. Öncelikle kendi ürünlerimizi tüketiciye doğrudan ulaştırma yoluna gittik. Bunun için dükkan, web sayfası ve sosyal medya gibi çeşitli kanalları kullandık. İşi ilk çevirme boyutu bu oldu. Onun dışında ürün portföyünü sürekli olarak geliştirmeyi hedefledik. Örneğin biz badem üreticisiyiz ancak bademin yanına badem ezmesi, badem unu gibi badem ürünlerini de ekledik. Babamlar zeytinyağını toptan verirler, sofralık zeytini yalnızca kendileri için yapardı. Biz sofralık zeytini de portföyümüze ekledik. Şu anda ambalajlı 200’ün üzerinde ürün çeşidimiz var. Arka planda ailemizin desteği devam etse de biz ürün geliştirme anlamında yolumuza devam ediyoruz.

İşle ilgili kararlarda nasıl karar alıyorsunuz? Babanızın kararları mı uygulanıyor yoksa ortak akılla mı işler yönetiliyor?
İş şu anda artık tamamen bizde olduğu için kararları eşimle birlikte alıyoruz. İhtiyaç duyduğumuzda babamın tecrübesine başvuruyoruz. O da her zaman bütün tecrübesi ile bize ayrıntıları anlatıyor. Biz her şeyi babama danışırız, ondan çok faydalı cevaplar alırız.

Kadın girişimcilerin piyasalarda, kamusal alanda ve ticari faaliyetlerde erkeklerle kıyasladığımızda yaşadıkları engel ya da zorluklar var mı?
İşi yaparken bir kadın üretici olarak aslında zorluk çekmiyorsunuz. Bununla birlikte dış çevrede iş yapmanız gereken kişiler olduğunda, – Datça, Muğla çok öyle olmasa da- erkek egemen bir toplumda görüşmeniz, örneğin tedarik zincirlerimizde o ticareti çevirmeniz gereken kişiler erkek ağırlıklı. İsterim ki karşı tarafta da hemcinslerim olsun, bazı konuları beraber yapalım, hem erkeklerle hem kadınlarla daha eşit bir şekilde işi götürelim. O zaman işler de daha kolay akabilir belki. Çok büyük bir zorluk demeyeyim, çok şükür ki üstesinden geliyoruz. Ama birlikte çalıştığımız paydaşlarımızda kadın erkek oranının eşit olmasını isterdim.

Kız babalarına ve ülkemiz kadınların iletmek İstediğiniz bir mesajınız var mı?
Yapmak istediğiniz işle ilgili kendisiniz çok net olarak ifade edin. Bunu ailenize çok açık ve net bir şekilde anlatın. Kendi kaderinizi kendi elinize alın. Ama bunu anlatırken nasıl ifade ettiğiniz çok önemli. Eminim doğru zamanda, doğru şekilde, yavaş yavaş, sindirte sindirte anlattığınız zaman aileniz size destek olacaktır. Çatışmaya girmeden, biraz zamana bırakarak, sizdeki cevheri görmelerini sağlayarak her kız çocuğunun kendi işini baba ile birlikte, aile ile birlikte devam ettirme anlamında bir fırsat yakalayabileceğine inanıyorum. Siz babalarınızla o ilişkiyi kurabilecek güçtesiniz, buna inanın.

İşinizle ilgili en büyük hayaliniz nedir?
Biz toprakla olan bağımızı koparmak istemiyoruz. En büyük hayalimiz o. İşimizi ne kadar büyütürsek büyütelim tarım, çiftçilik ya da turizm dahi olsa, tarım turizmi gibi işin toprakla olan tarafı olsun. Oğlumuzun topraktan kopmadan büyümesini istiyoruz. En büyük hayalimiz, herkes topraktan uzaklaşırken, bizim toprakla bağlantımızın güçlenerek devam etmesi.

Babanızdan aldığınız bu bayrağı kime devretmek istersiniz?
Şu an için böyle bir kararımız, beklentimiz, duruşumuz yok. Oğlumuz 4 yaşında. O eğitim ve iş hayatlarında ne yapmak isterse biz onu sülalece destekliyor olacağız. Eğer bu işi yapmak isterse de hepimiz tüm ayrıntılarıyla öğretir ve ona destek oluruz. Eğer başkaları bizden bu bayrağı devralmak isterse de, ancak gıda alanında kalite konusunda güvenir, inanırsak devredebiliriz. Bakalım hayat bize neler gösterecek.