Kendinizi ve işinizi tanıtır mısınız?
Ben Aleyna Tütüncü. 19 yaşındayım. Aydın Adnan Menderes Üniversitesi Ziraat Fakültesi 2. sınıf öğrencisiyim. Tarım ve hayvancılıkla uğraşıyorum.

Babanızla çalışmaya, babanızın işini yapmaya nasıl başladınız?
Ben zaten bu işin içine doğdum. Modern bir annenin, geleneksel bir babaannenin kızı olarak yetiştirildim. Küçükken bebekler yerine buzağılarla oynardım. Onlara biberonla süt verirdim. Bu şekilde gelişti süreç.

Yeniden seçim şansınız olsa bugün yine bu işi yapma kararı alır mıydınız?
Evet alırdım.

Bu işi yapıyorum çünkü…
Bu işi yapıyorum çünkü beni tamamladığını biliyorum.

Ailede erkek kardeşiniz var mı? Yoksa eğer erkek kardeşiniz olsaydı bugün olduğunuz pozisyonda olur muydunuz?
Erkek kardeşim var ve bu pozisyondayım. Çünkü bizim ailede kadınlar her daim daha ön planda.

Aile işinde babanızla birlikte çalışmanın zorluklarını ve kolaylıklarını aktarır mısınız?
Şöyle babalar biraz daha geleneksel. Biz biraz daha moderniz. O çizgide biraz daha uyuşmazlıklar yaşıyoruz ama yine orta yolu buluyoruz. Yine beraber karar alıyoruz. Birde bizim ailede kadınlar çok kıymetlidir. Özellikle babam beni çok destekledi.

İş hayatınızda babanızla unutamadığınız, sizin için dönüm noktası olan bir anınız var mı?
Babamla her anım benim unutamadığım. Çünkü babam benim için çok özel. Ama dönüm noktası olan sanırım babamın bana Beyoğlu’nu alması. O boğa benim hayatımı değiştirdi. Şuan sahip olduğum unvan ve ismin tamamını onunla birlikte yaptım. Yani efsaneleşti bu hikâye.

İş hayatınızda babanızın desteği ve güveni sizce önemli mi, etkileri neler?
Çok önemli. Çünkü ben ne kadar bu yolu yürümek istesem de yolu bilmiyorum. O bana yol gösteriyor, bana ışık tutuyor. Ben onun ışığıyla emin adımlarla yürüyorum.

Toplumsal cinsiyet eşitliği açısından sizce kız çocuklarının da erkek çocuklar gibi aile işlerinde yer almasının önemi nedir?
Bence çok önemli. Zaten çıktığım her platformda bunu haykırdım insanlara. Kadınlar rujunu da sürüp, çizmesini de giyip hayatın her alanında eşit bir şekilde var olabilir. Zaten bugüne kadar uğraştığım didindiğim bu mesajda buradan geliyor.

Baba mesleğini devam ettirmek nasıl bir duygu?
Şöyle ki; aslında gururlu ama büyük de bir sorumluluk taşıyorsunuz. O adı size verilen bayrağı layıkıyla taşımak, ilerletmek hem gururlu hem de zor bir süreç.
Hayata ve işinize dair babanızdan öğrendiğini 3 prensip nedir?
Ben babamdan bir kere saygıyı öğrendim. İki özverili çalışmayı öğrendim. Üçüncü de “Ne yaparsan yap ama hep en iyisini yap.” der, bunu öğrendim.

Baba mesleğini devam ettirirken işinize katkı anlamında ne tarz yenilikler yaptınız? Siz işe dâhil olduktan sonra neler değişti?
Ben işin daha çok halkla ilişkiler kısmındayım. Günümüzde artık reklam, sosyal medya bunlar çok önemli şeyler. Burada ailemi, kendimi ve aile şirketimizi iyi temsil ettiğimi düşünüyorum. Bu alanda da çalışmalar yapıyorum, yapmaya da devam ediyorum.

İşle ilgili kararlarda nasıl kararlar alıyorsunuz? Babanızın kararları mı uygulanıyor yoksa ortak akılla mı işler yönetiliyor?
En başında da söylediğim gibi babam benim yolumu aydınlatıyor. Ben onun ışığı sayesinde yürüyorum. O yüzden kimi zaman onun kararlarını uyguluyoruz, kimi zaman ortak kararlar alıyoruz.

Kadın girişimcilerin piyasalarda, kamusal alanda ve ticari faaliyetlerde erkeklerle kıyasladığımızda yaşadıkları engel ya da zorluklar var mı?
Aslında bundan 2 sene önce olsaydı ve ben bu işe yeni başlamış olsaydım size bunu oturur uzun uzun anlatırdım. Ama bazı noktalarda öncü olduğuma inanıyorum. Çıktığım her platformda kadın haklarını savundum. Kadınların erkekler kadar başarılı ve güçlü olabileceklerinden bahsettim. Ve bugün geldiğim ve bulunduğum noktada aslında birçok insan benimle beraber gelmiş, bu yolu benimle beraber yürümüş ve birçok kadın kendi işletmesini kurmuş, kendi işinde başarılı olmuş, kendini bir noktaya getirebilmiş. Ben şu dönemde pozitif ayrımcılık olduğuna inanıyorum. Ve bunun kadınlar adına çok güzel olduğunu düşünüyorum.

Kız babalarına ve ülkemiz kadınlarına iletmek istediğiniz bir mesajınız var mı?
Kız babalarına söyleyebileceğim şu; Bir kızın hayatı babasının gölgesinde geçiyor aslında. Babası ne kadar iyi bir adamsa, ne kadar kültürlü bir adamsa, ne kadar layık bir adamsa o kadar doğru o kadar modern ve düzgün bir hayat yaşanıyor. O yüzden kızlarınızı okutun, kızlarınızın çalışmasına, kendi ayaklarının üzerinde durmasına izin verin. Kızlarınızın kaderi sizin elinizde. Ülkemizin kadınlarına gelecek olursak, geçmişten bu güne kadar biz kadınların her yerde, her alanda, her şeye katkımız oldu. Bundan sonra da olacağına, devam edeceğine inanıyorum. Kadınlar, dik durun ve sadece yürüyün.

İşinizle ilgili en büyük hayaliniz nedir? Yaşadığınız bu topraklara katkı sağlamak için neler yapmayı planlıyorsunuz?
Ben bu işi zaten Türkiye’de yapıyorum. Birçok öncü kadını da kattığımı düşünüyorum. Arkamı dönüp baktığımda benimle birlikte yürüyen birçok besici, tarım işi yapan kadın var. Bu işi uluslararası yapmayı düşünüyorum. Uluslararası bir platformda kendi hayvanlarımı, ineklerimi, boğalarımı tanıtmak istiyorum.

Babanızdan aldığınız bu bayrağı kime devretmek istersiniz?
Bayrağı daha yeni aldım. İşimi layıkıyla yapmayı düşünüyorum. Bayrak şimdilik bende.